AKSAKAL HOME PAGE
KULA
KATAKEKAUMENE ( YANIK YÖRE )
Anadolu�nun açık hava müzesi,doğa içinde büyülü, cennet bir diyar. Tarih olarak binlerce
yıldır gizemini sürdüren bir hazine. Adı yanık yöre�KATAKEKAUMENE�.
Pazar günü araştırma ve incelemelerimizi yapmak için Kula�daydık.
Burgaz kalesinin karşısında bulunan; peri bacalarını görünce gizemli bir yolculuğa
çıkıyorum.Ortalık kararmış,gökyüzü kızıla dönmüş, her yeri duman sarmış, toprak
kızgın, durmaksızın çatırdıyor.Oluşan volkan konileri, kraterlerden alev alev akan
lavlar önüne gelen her şeyi yutan bir canavar sanki. Tüm renkleri bağrında taşıyan
doğa değişim içinde. Tüm canlılar kaçarken çığlıklar yöreye doluyor. Onlar için
kıyamet mi kopmuştu ? Her yer eriyor, yok oluyor. Bastıkları toprak ateş içinde.
Çaresizlikten sağa, sola kaçışan insanlar. Zaman aşımında soğuyan lavlar
üzerinde bırakılan ayak izleri (Divlit tepe konisinin civarı)gelecek nesillere
miras olarak kalıyor. Düşünüyorum da binlerce yıl önce yaşanan ,doğanın hırçınlığından
oluşan volkan patlamasında ölen bu insanların bıraktıkları ayak izlerine bakarak, bunlar
� ilkel insanın ayak izleri � diyebilir miyiz ?
Atlantis Araştırma Ekibi Kula Peri Bacaları Peri bacaları ve Haydar Aksakal Kuruluşu MÖ.2000�li yıllara uzanan şirin bir ilçemiz. Kula evleri restore edilirse Ege�nin
doruğunda turizm cenneti ve merkezi olur.Manisa iline bağlı . İl merkezine 118 km .
Denizden yüksekliği 720 metredir. Arazisi çok engebeli ve bereketli . Türkiye�nin
en genç dağlarının bulunduğu bölgedir. Yüksek dağlar şeklinde oluşmamış .
Kula volkanlarının en genç olanları üçüncü zaman ile dördüncü zamanda meydana
gelmişler . İtalyan araştırmacılar tarafından yapılan yaş tayinleri ile, bu yörenin
1.1 milyon yıl önce meydana geldiği ve üç ayrı evrede oluştuğu belirlenmiştir.
Amasyalı coğrafyacı ve tarihçi Strabon 2000 yıl önce yöreyi dolaşarak; Kula
ve çevresine �KATAKEKAUMENE � yanık yöre olarak isimlendirmiş ve tarih
çağları içinde burada volkanik bir patlama görülmemiş .
20 000 yıl öncesine bağlanan ayak izleri Divlit tepe konisinin yanında görülmektedir.
Yörede 68 kadar volkan konisi vardır.
Peri Bacaları Kula Evleri
Ramsay�a göre Kula ismi Türkçe . Strabon ise yanık yöre adını vermiş. Texir bu şehir
hakkında şöyle diyor.� Kula ismi burç manasına gelen kuleden yeni bir isimdir �.
Bizim araştırmalarımıza göre ise ; Kula Tanrının kulları manasına gelir. �Manevi alem de;
varlıkla yokluğu bir arada yaşamış, Tanrı tarafından kalpleri yumuşatılmış insanların
bulunduğu yer � demektir.
1932 senesin de Hikmet Bozkurt ve Nazmi Bayçın tarafından hazırlanan ve bastırılamayan
Manisa tarihi isimli kitapta yazılanlara göre : � Kula�nın eski tabakhane deresi denilen mevkiinde
bir şehir izi olması muhtemel bir çok eserlere tesadüf edilmektedir. Kula şehrinin bu günkü
mevkii Clanudda şehrine tetabuk etmiyorsa, bu eski şehrin mevkii tabakhane deresindeki
kalıntının bulunduğu mevkii olması lazım gelir.Toprak üzerinde başka eser görülmez. �
Burgaz kalesinin karşısında, peri bacalarının bulunduğu yerin yamacında bir adet sütun altlığı
ve sütun görülerek resme alınmışıır.Civarında kesme taşlar vardır. Bunların volkanın sürüklediği,
yıkılan bir binanın parçaları olması ihtimal dahilindedir.
K U L A E V L E R İ
Kula�nın 19 km kuzey batısında �Emir hamamı� adı verilen Roma döneminden kalma bir yer ;bu
yerde eski dönemlere ait harabeler vardır. Termal ısı derecesi 63 derece olan su çıkmaktadır.
Eski Bir terapi ve tedavi merkezi .Büyük bir depremle yıkılarak toprak altında kalmıştır. Güney
Kısmında dağ eteğinde, kayaya oyularak yapılmış, üç bölümden oluşan kabartma
resimler var . Bu resimlerin en büyüğü, ortadaki 1,5 m. Yüksekliğinde, kenar süsleri usta
bir sanatçının elinden çıktığının işareti
Kabartma resmin diğerinde ise serpuş giymiş ve yüzü hilalli bir insan görülmekte .Diğerinde de
Hasta olup, tedavi neticesinde iyi olarak, bir köpekle gittiği resmedilmiştir.
KULA E V L E R İ KULA'DA KİLİSE
Rehberimiz Murat Agartıoğlu �ndan bilgiler alıyoruz. Onun sayesinde Kula�yı daha iyi geziyor
ve inceleme şansını yakalıyoruz. O anlatıyor, biz de yazıyoruz . Kula el sanatları ile
ünlü, halı, kilim, dögme bakır.
Bakırcı ve demirciler çarşısına hafta içinde gidilmesi tavsiye ediliyor. Su sorunu yok. Dışa göç
veriyor. Kula genelinde; Belediye Başkanlığının gayretleri ile alt yapı çalışmaları başlamış.
Hayvancılık son zamanlarda gelişiyor. Bahçe ziraatı var. Son iki,üç seneden beri
Orta köy, Dere köy, Manaklar ve Davala�da sulu tarıma geçilmiş.
Kula�nın lokomotif sanayii olarak deri ve tekstil gösteriliyor. Türkiye�nin en iyi leblebileri,her
türlüsü Kula�da yapılmakta . Çorum�a buradan leblebi gönderilmekte ve ihraç edilmektedir.
Ayakkabı ve keçe imalatı oldukça iyi .Nalbantçılar çarşısında semer ve nalbant yapılıyor.
Yunus Emre caddesinde bulunan hamam olumsuz görüntü veriyor.Rumlardan kalan kilise ise
ayakta durmakta zorlanıyor; her an yok olabilir.Yörük Hasanların Halil Ağa sokağında gezimize
devam ederek; 87�nci sokakta bulunan eski kula evlerini inceliyoruz. Eski evler sit alanında olduğu
için ,onarımına, yapılanmasına ve tamirine müsaade edilmiyor. Restorasyon Kültür Bakanlığının
iznine bağlı.Evlerin içlerine giriyoruz. Sahipleri sevimli ve gülen yüzleri ile bizleri misafir ediyor.
Sokaktaki 10 numaralı ev, sitte 51 nci sırada kayıtlı.Dr.Aristinden satın alınmış (Kızı Atina�da yaşıyor).
Buğdaycı Ali Efeden sonra ; Gültekin Özkurt�a intikal etmiş.Kültür Bakanlığından yardım istiyorlar.
Evleri yenilemek ve onarmak en büyük arzuları. 88.nci sokakta 1 numaralı evin kapı işlemeleri
çok güzel .86 sokak 7 numaralı evde banka emeklisi Mehmet Zabun (64 yaş)
eşi Akile ve iki oğlu ile birlikte oturuyorlar. Evlerin insana huzur veren bir yapısı var.
Tarihi değerlere dikkat ediyorlar.�
Bu yaşantıyı ve Kula�nın tarihini yaşatmak istiyoruz � diyorlar.
Kula Evleri Kula'da Demirciler Kula Evleri
86 sokakta bulunan ; iki katlı Türk evini ziyaret ediyoruz.Duygulu anlar yaşıyoruz. Grubumuzda nostalji
rüzgarları esiyor.Keşke tüm Kula�da ki evler, bu şekilde restore edilse ; işte o zaman Kula turizmin göz
bebeği haline gelir. Türk evinin onarımı ve yapımı 1987-1988 de bitmiş, (iki adet döşeli şark odası, iki
adet resim odası, hayat�ı, ayrıca yedi odası, beş adet kileri var.Bahçede iki adet büyük küp ve bir adet
bakır kazan duruyor. ) Türk evi müdürlüğü ziyaretçilere gereken ilgiyi gösteriyor.
7.nci Cumhur Başkanı Kenan Evren�in 7 Temmuz 1917 de doğduğu ev restore edilerek, Kenan Evren
ve Etnoğrafya Müzesi haline getirilmiş. Kula�yı bir günlük gezi ve araştırma ile tanımak mümkün değil. Bu
zenginliği zamanın tahribine ve yok etmesine müsaade etmemeliyiz. Yerel Yönetimlere, Manisa Valiliğine,
Kültür ve Turizm Bakanlığına büyük iş düşmektedir. Hazırlanacak ciddi onarım ve yenileme projeleriyle
Kula , Dünya tarihine ve mirasına ortak edilmeli ve Ulusal Kültüre kazandırılmalıdır.16.02.2001