AKSAKAL  HOME PAGE

                                                                          MANISA.gif (5678 bytes)       

                                                                                     PELOPS'UN GİZEMİ

                                                                                                                                     Yazan: Haydar AKSAKAL

Pelops Tantalis kralı Tantalos�un oğlu ve Tanrı Zeus�un torunudur. Muhteşem Spil�de yaşamıştı. Çocukken babası onu, Tanrılara kurban etmek istemişti. Tantalos ölümsüz olmak istiyordu. Tanrılar onun bu davranışını cezalandırdılar ve Pelops�u yeniden yaşama döndürdüler. Daha sonra Pelops Pisa kralı Oenomaus�un kızı Hippodameia�yı kandırdı.

Pelops Manisa, Spil�den çok büyük bir servetle Yunanistan�a gitmiş ve orada, onu Kral yapmışlardı. Antik çağdan buyana, koskoca yarım adaya, onun adını vererek Pelepones demişlerdi. Olimpiyat oyunlarının kurucusu sayılmıştı. Niobe�nin ve Kybele anıtını yaptıran Broteas�ın da abisiydi.

Ülkemizde Pelops ile ilgili ilk ciddi araştırmaları İstanbul Üniversitesi,Edebiyat Fakültesi Klasik Arkeoloji Ana bilim dalında öğretim görevlisi olan Prof. Dr. Elif Tül Tulunay başlatmıştır. Pelops�un gizemi diye;1988 senesinde bir kitap yazmıştır. Bu eser Manisa tarihi için çok önemlidir. Tantalos�un oğlu Pelops ile ilgili araştırmalarına , Olympia Zeus Tapınağı Batı alınlığındaki (Apollon kabul edilen ) orta figürün Pelops olabileceği düşüncesinden hareketle başlamıştır. Bu çalışması büyük ilgi ve destek bulmuştur. Pelops�un gizemi kitabı mutlaka incelenmelidir. Manisa olarak sayın Tulunay�a sahip çıkmalıyız. Tulunay eski klasik düşünce yapısını yıkan, ufku geniş bir Arkeolog. Bilim adamı bağnazlığından kurtulup,kendi düşünce ve fikirlerini evrensel değerlerde, yeniden yapılandırmıştır. Anadolu�yu seven Bilim insanı olmanın öncüsü olma yolundadır. Masa başından kurtulup; ülkesini değerlerini yerinde görüp,talebeleriyle birlikte incelemektedir. Tulunay bu günlerde Manisa�da olacaktır. Akpınar�da ki Kybele anıtı, Yarık kaya ve üzerindeki Pelops tahtı, Akpınar�ın doğu yakasındaki muhteşem mezar, Mostane kenti, Tantalos gölü ve Yukarı Çobanisa�daki Kaya mezarlığı görülmeğe değer yerlerdir. Koça dere boğazında bulunan dikme taşların, yeniden yorumlanmasının zamanı geldiği düşüncesindeyiz. Bu bölgenin ülke Turizmine kazandırılması en büyük dileğimizdir.

         zehra51.jpg (13573 bytes)         aksaka5.jpg (22314 bytes)     zehra53.jpg (12843 bytes)               Prof.Dr.E.T.Tulunay -Manisa                           Pelops Tahtı                    Sosandra Manastırı -Manisa 

�Prof.Dr.Elif Tül Tulunay 1950 doğumludur. İlk Orta ve Yüksek tahsilini İstanbul�da yaptı. 1972 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Prehistorya ve Arkeoloji Bölümü�nden mezun oldu. 1970-73 yıllarında Aphrodisias, Perge ve Seleukeia a, Melas (Lyrbe ?) kazılarına katıldı.

1974-80 yıllarında Milli Eğitim Bakanlığının bursuyla, Almanya�da Mainz-Johannes Gurenberg Üniversitesi�nde Prof.Dr.Frank Brommer�in yanında Doktorasını yaptı.1981 yılından beri, İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Klasik Arkeoloji Anabilim dalında öğretim üyesidir.

Eserleri:

Die Darstellungen der Artemis als Jagerin aus Kleinasien,(Diss)Mainz, 1980.

Theseus ve Kentauromakhi, İstanbul, 1986.

�Anadolu�da Aetemis ile Aphrodite arasındaki benzerlikler�(Bildiri)X. Türk tarih kongresi1986-Ankara,1990,415-421

�Die goldene Artemis,der silberne Apollon�(Bildiri)Akten des XIII. Internationalen Kongress für klasssiche Archalogia-Berlin 1988, Mainz.

�Hieropolis Tiyatrosu Podium Relieflerinde Artemis�(Bildiri) Türk Kültür Tarihinde Denizli Sempozyomu-Denizli 1988, Denizli,1989,263-265.

Minos uygarlığı, S.Alexiou (Güncelleştirilmiş bibliyografya ilavesiyle çeviri ), İstanbul,1991

Etrüsk sanatı,İstanbul,1992.

Tulunay�ın kitabından bazı satırları okurlarımızla paylaşmak istedik.� Bu gün, M.Ö7.binden beri, Anadolu�da madeni(bakır) aletlerin kullanıldığı, çeşitli kazılarda ele gecen buluntularla saptanmıştır.

Bu nedenle,Mısır kaynaklarından öğrenilen ve bir �mitos� olarak yorumlanan �Atlantis�, aslında Batı Anadolu topraklarında yaşanmış bir maden uygarlığını kastediyor olabilir; üstelik bu varsayıma, isimler (Atlas- Tantalos ) ve bilinen anlamları (�taşıyıcı�) da uymaktadır.

Antik kaynaklarda da Pelops, Tantalos�un oğludur ve tüm ailesiyle Anadolu�ya bağlıdır. Pelops�un Anadolu�dan Yunanistan�a geçerek kral olması ve koskoca bir yarım adaya adını vermesi, Herodotos�a göre Kserkes tarafından yüzyıllar sonra dahi hayret ve kıskançlıkla karışık gıptayla karşılanmaktadır.

Tantalos�un kentinin gerçekten var olup,bir zelzele sonucu fışkıran suların altında kalması ve açılan yarıkta kaybolması neden mümkün olmasın? Üstelik Antik Kaynaklara göre Antik Çağda da, Batı Anadolu�da meydana gelen büyük bir depremin Tantalos krallığını yeryüzünden sildiği görüşü mantıklı kabul ediliyordu,krş.Strab.1, 3, 17 (Demokles�e atfen );krş.Not. 5. Bu gün de Güney ve Batı Anadolu sık sık depremlerle sarsılıyor ve dağlarında hala yeni yeni kanyonlar, şelaleler, mağaralar vs. keşfediliyor. Bütün bunlar göz önüne alındığında, geleneksel anlatımdan şüphe ederek,�batık şehirler�e inanmamak, kanımca ön yargılı bir davranıştır. Hikayeler, abartı ve mucizelerden arındırılırsa, Antik Kaynaklar bize belki bu gün tamamen toprak altında olan bu eski kentlerin  izini bulmamız   için bir yol gösterebilir.�                                        

              atlas.jpg (7752 bytes)         tantalos.jpg (19466 bytes)      tantalis.JPG (20070 bytes)     aksaka2.jpg (21996 bytes)

             Kral ATLAS     Kral TANTALOS         Kayıp TANTALİS             PELOPS Tahtı ve H.Aksakal

                                                                     sag.gif (114 bytes)              index.1.jpg (870 bytes)